bugün

entry'ler (26)

tez danismani

(bkz: sağdıç)

ezbercilik

hafızayı geliştirmenin en etkin yollarından biri... anlamsız bir ezbercilik karşıtlığıyla karşı karşıyayız... bir çok konuda olduğu gibi ezberciliği de yanlış anladığımız kanaatindeyim.

bedava seks

paralısından daha pahalıya patlayan seks...

delil

şüpheleri daha da artıran şey...

la edriyye

felsefede bilinemezcilik yani agnostisizm için kullanılan tabirdir.

laedri

bilmiyorum anlamına gelen arapça bir cümledir. bir şiirin söyleyeninin bilinmediğini ifade eder. kimi güzel ve veciz beyitler ağızdan ağıza dolaşa dolaşa anonimleşir ve bir nevi darb-ı mesel hâline gelir. böylesi şiirler için "şairini bilmiyorum" anlamında bu tabir kullanılagelmiştir. yani edebiyatımızın en büyük şairidir lâ-edrî...
(bkz: lâ-edriyye)

şarap

Arapçada bintul-ineb, Farsçada duhter-i rez derler nesnedir. Türkçesi üzümün kızı...

ba umid e didar

(bkz: ilellikâ)

sin

eski Türkçede mezar anlamına gelmektedir. Yunus Emre'nin,

ben yürürem yana yana, gözüm yaşı döne kana
bir gün şol karanlık sine, girem ağlayu ağlayu

beytinde geçen "karanlık sin" tamlamasındaki "sin" "mezar" demektir. Ayrıca sen zamirinin eski şeklidir.

tufeyli

tıfılcık olarak da çevrilebilecek sözcük. çocuğun anneye bağımlılığı ve zamanla onu sömürmeyi alışkanlık haline getirmesinden dolayı anlam genişlemesiyle asalak anlamında kullanılır olmuştur.

tıfıl: çocuk

mucamaat

cinsel yaklaşım.
(bkz: mukarenet i cinsiyye)
(bkz: cima)
(bkz: ictima)

sittinsene

sittin ve sene kelimeleri arapça olup farsça değildir. ebcedle dahi ilgisi yoktur. araplar nedense 60 yerine sittin derler ve farslar buna şast derler.
arapların 60 seneyi çok uzun bir süre olarak kabul etmeleri sıcak iklimlerde emeklilik yaşının 40 civarında olması dolayısıyladır. onlar mezarda emeklilik yerine ba'de sittin sene derler. gündüzlerin uzun olduğu ekvatora yakın bölgelerde günışığından fazla yararlanan araplar, geceleri de sabaha kadar (arapçası ile's-sabah) munasebet-i cinsiyye (sex=six)ile meşgul olmaları münasebetiyle erken yıpranmaları neticesinde memuriyetten erken boşalıp mücamaata muhtelif ahval ve etvarda (possyon) leyl ü nehar devam ederler.

midye cikarmak

derin derin düşünmek...

gobeginden isetmek

bıçaklamak, hacamat etmek, şişlemek

lehcetu l hakayik

(bkz: lehcetulhakayik)

vaiz

dediği yapılan ama gittiği yoldan gidilmeyen kimse.

saçma

bizimle aynı görüşte olmayanların düşünceleridir.

cüret

genellikle üstesinden gelemeyeceği bir konuda cesaret gösterme, ataklık...

hafıza

fikir ve düşüncelerin yardımlaşma sandığı...

saadet

başkalarının mutlu olması için çalışmak...